Aubrey Plaza, deadpan mizahını seven ve sinemayla yakından ilgilenen kişilerin favori oyuncularından bir tanesidir. 26 Haziran 1984 tarihinde dünyaya gelen Aubrey Plaza, aslen Wilmington, Delaware’dir. Baba tarafı Porto Riko’ya anne tarafı ise İrlanda’ya dayanmaktadır.
Aubrey Plaza, birçok Hollywood ünlüsünün aksine oldukça yoksul bir ailede dünyaya gelmiştir. Annesi henüz 20 yaşındayken Aubrey Plaza’ya hamile kalmıştır. Yetenekli oyuncunun söylediklerine göre Aubrey küçükken ebeveynleri 1+0 sıfır bir dairede kalıp yatak bile alamayacak kadar yoksullarmış ve annesi gece okuluna giderek avukat olmaya babası ise taksicilik de dahil olmak üzere birçok farklı meslek yaparak ailesini geçindirmeye çalışmıştır.
Aubrey Plaza’nın Oyunculuğa Olan İlgisini Keşfetmesi ve Büyük Çıkışı
Kulağa ilginç gelse de Aubrey Plaza oldukça Katolik bir şekilde yetiştirilmiş ve Katolik bir kız lisesi olan Ursuline Akademi’de okumuştur. Buradayken çeşitli tiyatro etkinliklerinde yer alan Aubrey, oyunculuğa olan tutkusunu bu yıllarda keşfetmiştir. Tıpkı ebeveynleri gibi oldukça çalışkan olan Aubrey Plaza’da üniversite yıllarından itibaren çeşitli garsonluk ve animatörlük işlerinde çalışırken aynı zamanda oyuncu olmak için büyük bir mücadele vermiştir.Aubrey Plaza New York Üniversitesi Tisch Sanat Okulu’nda film ve televizyon bölümünden 2006 yılında mezun olmuştur. Mezun olduktan sonra çeşitli tiyatro oyunlarında ve küçük projelerde yer alan Aubrey Plaza’nın yıldızı bir haftada birden fazla büyük projeye kabul edilmesi ile başlamıştır. Aubrey Plaza’nın dediğine göre Parsk and Recreation, Funny People ve Scott Pilgrim vs. the World projelerine aynı anda kabul edilmiş ve bambaşka bir dünyaya adım atmıştır.
Aubrey Plaza’nın Değişik Tarzı
Aubrey Plaza başta Parks and Recreation olmak üzere birçok deadpan mizah yapımında yer almıştır. İlginç bir şekilde Plaza’nın ilk büyük projelerinden biri olan Parks and Recs dizisinde canlandırdığı April karakteri gerçekten de oyuncunun kendi kişiliği düşünülerek yazılmıştır. Aubrey Plaza, rapörtajlarından ve katıldığı çeşitli etkinliklerden görüldüğü kadarıyla gerçekten de April Ludgate gibi şahsına münhasır bir kişiliktir ve bu yönüyle de dikkatleri üstüne çekmiştir.Aubrey Plaza’nın Kişisel Yaşamı ve Hakkında Bilinmeyenler
Oldukça özgüvenli ve umursamaz gibi görünen Aubrey Plaza, verdiği rapörtajlarda aslında insanların düşüncelerini çok fazla umursayan, hayır demeyi bilemeyecek kadar sınır çizme problemi yaşayan ve zaman zaman anksiyete atakları geçiren biri olduğunu itiraf etmiştir. Sanılanın aksine Aubrey Plaza, yalnızca büyük bütçeli yapımlarda değil herhangi bir para almadan yapımcılığını ve başrolünü üstlendiği Emily the Criminal gibi bağımsız yapımlarda da yer alarak işine olan bağlılığının yalnızca maddiyatla ilgili olmadığını kanıtlamıştır.
Bütün bunlara ek olarak başarılı oyuncu ne yazık ki birçok projede beraber çalıştığı, 14 yıldır birlikte olduğu senarist ve yönetmen kocası Jeff Baena’yı 2025 yılının başlarında kaybetmiştir. Buna rağmen kocasının ölümünden aylar sonra birkaç etkinlikte yer alan ve acısını sanatına yansıtacağını söyleyen Aubrey Plaza, ne kadar güçlü bir kişilik olduğunu kanıtlayarak bir kez daha hayranlarının beğenisini toplamıştır.
Aubrey Plaza’nın En İyi 3 Projesi
Aubrey Plaza’nın içerisinde yer aldığı birçok efsane proje bulunmaktadır. Bu yüzden hepsine değinmek pek mümkün değil. Hayat hikayesine ve bilinmeyen yönlerine göz attığımız Aubrey Plaza’nın bize göre yer aldığı en iyi 3 yapım şunlardır:White Lotus (2021 – Devam Ediyor)
White Lotus, birçok dizi eleştirmenine göre son yüzyılın en iyi dizilerinden bir tanesidir. Dram ve entrika gibi temaları ele alan yapımın şu ana kadar 3 sezonu yayınlanmış ve her bir sezonunda farklı hikayeler ele alınmıştır. Aubrey Plaza, White Lotus’un en iyi sezonu olarak anılan 2. sezonunda yer almıştır. Kocası Ethan ile çeşitli problemler yaşayan, Ethan’ın arkadaşı Cameron ile arasındaki dinamiklerin etkisiyle değişik olayların içine düşen, fakir bir aileden gelmesine rağmen oldukça başarılı bir avukat olan Harper karakterine hayat vermiştir. Harper Spiller karakteri hem derinliği hem gri bir karakter oluşu hem de Aubrey Plaza’nın muhteşem performansı ile White Lotus evreninin en çok sevilen karakterlerinden bir tanesi olmayı başarmıştır.
Black Bear (2020)
Bağımsız bir sanat filmi olan Black Bear, 2020 yılında gösterime girmiştir. Filmde iki farklı olay örgüsü farklı kısımlar halinde işlenmiştir. Açık konuşmak gerekirse Black Bear filmi her türlü izleyiciye hitap edecek bir yapım değil çünkü ağır ilerleyen ve zaman zaman gerçeklik çizgisini kaybederek olay örgüsünün ilerleyişini seyirciye bırakan bir yapım. Bize göre Aubrey Plaza’nın en iyi performanslarından bir tanesi Black Bear filminde sergilediği performanstır. Bu filmde canlandırdığı Allison karakterinin sinir krizlerinden sarhoşluğuna kadar birçok duygu durumunu muhteşem şekilde yansıtmıştır.
The Little Hours (2017)
The Little Hours, Aubrey Plaza’nın hem başrolünde yer aldığı hem yapımcılığını üstlendiği hem de vefat eden eşi senarist ve yönetmen Jeff Baena ile çalıştığı bir yapımdır. Türkçe adı ile Çılgın Rahibeler olarak bilinen film, Decameron isimli kitaptan ilham alınarak çekilmiştir. Film, Katolik grupları tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştur çünkü filmde Katolikliğin bağnazlığı ile bastırılmış bir şekilde yaşayan rahibelerin yaşadıkları absürt olaylar ele almıştır. The Little Hours filminde Jeff Baena ilginç bir teknik deneyerek filmin senaryosuna pek fazla replik eklememiş ve oyuncuların doğaçlama yapmalarına izin vermiştir. Aubrey Plaza, kıvrak zekası ve muhteşem oyunculuk yeteneği ile The Little Hours filmini ilgi çekici bir yapım haline getirmiştir.