Duygusal boşluk, bir insanın sebepsiz bir şekilde hayatından keyif alamaması ve hüzün gibi olumsuz duygular hissetmesidir. Duygusal boşlukla mücadele eden bireyler hissettikleri olumsuz duyguları ve akıllarına gelen negatif düşünceleri belirli sebepler ile ilişkilendirilemezler. Buna ek olarak bazı durumlarda bireyin hayatında herhangi bir sorun olmasa ve hayatındaki neredeyse her şey yolunda gidiyor olsa bile duygusal boşluk hissetmesi söz konusu olabilir. Her insan zaman zaman duygusal boşluk hissine kapılabilir ama bu hissin yoğun ve çok uzun süreli olması bireyin psikolojisinin bozulduğunu gösteriyor olabilir.
Duygusal Boşluk Neden Olur?
Duygusal boşluğa neden olabilen bazı durumlar bulunur. Her bireyin duygusal boşluk yaşama nedeni birbirinden farklı olabilir ancak en çok görülen sebepler şunlardır:
Travmalar
Travmatik durum ve olaylar bireylerin psikolojik sıkıntılar yaşamalarına sebep olabilir. Travmadan hemen sonra hissedilen olumsuz duygular ve akıllara gelen negatif düşünceler genellikle travma sonrası stres bozukluğu ile ilgilidir. Ancak bazı durumlarda travmatik olay ve durumlardan yıllar sonra bile bireyin bir buhran yaşaması söz konusu olabilir. Bu durum da genellikle duygusal boşluğa sebep olabilir. Travmatik durum ve olaylardan uzun süreler sonra duygusal boşluğa düşen bireyler genellikle travma sonrasında kendilerini frenleyerek ve olumsuz hislerin üstünü örterek kaçıngan bir tavır sergilemiştir. Bu durum da bireyin uzun süreli bir duygusal boşluğa düşmesine sebep olabilir.
Yalnızlık
İnsan, evrimsel süreci ve doğası gereğince sosyal bir canlıdır. Bu yüzden uzun süreli ve yoğun yalnızlıklar insan psikolojisine iyi gelmez. Uzun süredir yalnız olan bireylerde duygusal boşluk hissi meydana gelebilir. Duygusal boşluğa neden olan yalnızlık sanılanın aksine bireyin yalnızca romantik bir partnere sahip olmaması değil herhangi bir arkadaşa ve belki de aile üyesine bile sahip olmaması ile meydana gelen derin bir yalnızlıktır. Derin yalnızlık bireyin olumlu deneyim ve duygulardan mahrum kalarak duygusal boşluğa düşmesine sebep olabilir. Buna ek olarak uzun süreler boyunca yalnız kalan bireyler belirli bir noktadan sonra sosyal açıdan izole olma eğiliminde olabilirler ve kendilerini yalnızlıktan kurtulamadıkları bir kısır döngü içinde bulabilirler. Böyle bir kısır döngü bireyin çok yoğun bir duygusal boşluk hissederek psikolojik açıdan çok fazla zarar görmesine sebep olur.
Herhangi Bir Hedefe Sahip Olmamak
Bir bireyin sağlıklı bir psikolojiye sahip olması için hedefleri ya da en azından bir hedefi bulunması gerekir. Hedefe sahip olan bir birey hedeflerine ulaşabilmek için çaba harcamaya başlar. Bir insanın sabah uyanmak için sebep bulamaması o kişinin neden yaşadığını anlayamamasına sebep olarak psikolojik bir çöküntüye yol açabilir. Bu yüzden herhangi bir hedefi olmayan bireyler duygusal boşluk hissedebilirler. Duygusal boşluğa neden olan hedefsizlik durumu yalnızca akademik başarı, iş hayatı ya da maddi konular ile ilgili değil aynı zamanda manevi konularla da ilişkilidir.
Bireyin İstediği Hayatı Yaşayamaması
Birçok birey istediği hayatı yaşayamadığından şikayetçidir. Zaman zaman hayatın bireyin istekleri doğrultusunda ilerlememesi ve olumsuz durumların yaşanması elbette ki olağandır. Ancak bir bireyin hayatı tamamen isteklerine zıt bir şekilde ilerliyorsa bu durum duygusal boşluğa sebep olarak psikolojisine zarar verebilir. Buna ek olarak bireyin istediği hayatı yaşayamaması bazen gerçekçi isteklere sahip olmaması ile ilgilidir. Birey gerçekçi olmayan istek ve hedeflere sahipse bunları zaten gerçekleştiremeyeceği için sürekli olarak istediği hayatı yaşayamadığını ve yaşayamayacağını düşünerek duygusal boşluktan kurtulamayabilir.
Duygusal Boşluk Belirtileri Nelerdir?
Duygusal boşluk da dahil olmak üzere herhangi bir duygunun yaşanma şekli kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Ancak genel olarak duygusal boşluk belirtileri şunlardır:
Sürekli Olarak Mutsuz Hissetmek
Her birey zaman zaman mutsuz hissedebilir. Mutsuzluk genellikle olumsuz durum ve deneyimlerden dolayı ortaya çıkan bir duygudur. Olumsuz duygu ve deneyimlerden sonra mutsuz hissetmek normaldir. Ancak mutsuzluk hissi sürekli hale geliyorsa bu durum duygusal boşluğa işaret ediyor olabilir. Birçok kişi duygusal boşluğu herhangi bir şey hissetmemek ile ilişkilendirse de duygusal boşluk aslında mutsuzlukla da ilgili olabiliyor. Duygusal boşluğa düşen bireylerde derin ve sürekli bir mutsuzluk görülebilir.
Keyifli Aktivitelerden Bile Zevk Almamak
Normal şartlarda her bireyin gerçekleştirmekten keyif aldığı bazı aktiviteler bulunur. Duygusal boşluğa sahip olan bireyler keyifli aktivitelerden bile zevk alamazlar. Bu durum o kadar ilerleyebilir ki bireyin normalde çok keyifli olduğunu düşündüğü bir aktiviteden zevk alması bile imkânsız hale gelebilir. Bütün bunlara ek olarak duygusal boşluk ile birlikte bireyin eskiden keyifli bulduğu aktiviteler artık onun için birer eziyet haline gelebilir.
Duygu ve Düşünceleri Paylaşmaktan Kaçınmak
Duygusal boşluk genellikle bireylerin nedensiz bir şekilde olumsuz duygu ve düşüncelere sahip olmasına yol açar. Nedensiz bir şekilde meydana gelen olumsuz düşünce ve duyguları paylaşmak oldukça zordur. Birey kendisinin bile anlamlandırmakta zorluk çektiği bu duygu ve düşünceleri en yakınlarıyla bile paylaşmaktan kaçınabilir.
