Güneş en büyük gezegen ve hayat kaynağı olmasının ötesinde neler sağladığı aslında tam olarak bilinmeyenlerden. Giderek büyümesiyle bir kara delik halini alır mı acaba soruları çok da yabana atılır cinsten değildir. Bununla birlikte hemen her gün yeni bir bilimsel veri ortaya çıkmaya devam ediyor. Çok fazla araştırmalara konu olan Güneş ile ilgili kütle gerçekleri şaşırtıyor.
Oluşumundan beş milyar sonra kırmızı bir dev haline gelmesi, sonrasında ise bembeyaz renkli balona dönmesi tahmin ediliyor. Gezegen benzeri bir yapıyla ömrünü tamamlayacak Güneş’in yakıt bitme durumları ise bilinebilir değildir. 20 kat bir kütle üzerinden senaryolar geliştirmek mantıklı olacaktır. Güneş’in ne olursa olsun böyle bir kütleye sahip olabilir olması pek de mümkün değildir. Kendi başına bir kara delik olmasını beklememiz bu açıdan çok da bilimsel olmaz. Peki, Güneş’in alternatifi olarak kara delik oluşumu gerçekçi mi?
Son derece geniş yapıda olmasıyla birlikte kara delik dediğimiz aslında yoğunluğu ile dikkat çeker. İç bölüm kütle çekiminde benzersiz durumlar mıknatıs görevindedir. Bundan dolayı ışığın dahi kaçabilmesi çok daha ihtimali olmayacak konudur. Eğer Güneş tamamen yok olmuş ve işlevsel kalmışsa kara delik senaryoları bu yönde incelenebilir. Ancak elbette ki ısı ve ışık açısından nasıl bir ihtiyaç karşılığı olacağını hesaplamadan bunu kurgularız. Çünkü ısı olmadan evrenin yaşam sunması söz konusu değildir. Kara delik senaryolarında böyle bir ışık potansiyeli bulunmaz.
Bir kara delik varsa bile acaba güvende olabiliriz? Bunu bilebilmek matematiksel işlemlerle gerçekleşirken kütleyi Güneş ölçüsünde ele alırız. Böyle bir şartta toplam yarıçapı 3 kilometreye yakındır. O halde eğer 3 kilometreden uzak bir alanda bulunuyorsa olursak güvenli şekilde izleme olanağı vardır. Eğer kara delik tamamen yakın olsun isterseniz o zaman 51 milyon kat daha büyük bir kütle içermesi lazım. Güneş ile kıyasladığımız zaman Dünya’ya yakınlığını bu şekilde hayal dünyasında gerçekleştirebiliriz.
Çok bilimsel olmadan ifade edecek olursak uzay yörüngeleri için belirleyici husus, yoğunluk veya boyutlar değildir. Bunlardan ziyade cismin kütlesiyle veriler işlenir. Bundan ötürü cismin kütlesinde değişim olmaması durumunda uzay yörüngelerine yönelik bir farklılaşma beklenmez. Güneş yok olsa da bir futbol topunu ya da aynı kütleye sahip bir cismi koyduğumuz senaryoda Dünya yörüngesi aynı kalır.
Oluşumundan beş milyar sonra kırmızı bir dev haline gelmesi, sonrasında ise bembeyaz renkli balona dönmesi tahmin ediliyor. Gezegen benzeri bir yapıyla ömrünü tamamlayacak Güneş’in yakıt bitme durumları ise bilinebilir değildir. 20 kat bir kütle üzerinden senaryolar geliştirmek mantıklı olacaktır. Güneş’in ne olursa olsun böyle bir kütleye sahip olabilir olması pek de mümkün değildir. Kendi başına bir kara delik olmasını beklememiz bu açıdan çok da bilimsel olmaz. Peki, Güneş’in alternatifi olarak kara delik oluşumu gerçekçi mi?
Kara Delik Oluşumları
Son derece geniş yapıda olmasıyla birlikte kara delik dediğimiz aslında yoğunluğu ile dikkat çeker. İç bölüm kütle çekiminde benzersiz durumlar mıknatıs görevindedir. Bundan dolayı ışığın dahi kaçabilmesi çok daha ihtimali olmayacak konudur. Eğer Güneş tamamen yok olmuş ve işlevsel kalmışsa kara delik senaryoları bu yönde incelenebilir. Ancak elbette ki ısı ve ışık açısından nasıl bir ihtiyaç karşılığı olacağını hesaplamadan bunu kurgularız. Çünkü ısı olmadan evrenin yaşam sunması söz konusu değildir. Kara delik senaryolarında böyle bir ışık potansiyeli bulunmaz.
Bir kara delik varsa bile acaba güvende olabiliriz? Bunu bilebilmek matematiksel işlemlerle gerçekleşirken kütleyi Güneş ölçüsünde ele alırız. Böyle bir şartta toplam yarıçapı 3 kilometreye yakındır. O halde eğer 3 kilometreden uzak bir alanda bulunuyorsa olursak güvenli şekilde izleme olanağı vardır. Eğer kara delik tamamen yakın olsun isterseniz o zaman 51 milyon kat daha büyük bir kütle içermesi lazım. Güneş ile kıyasladığımız zaman Dünya’ya yakınlığını bu şekilde hayal dünyasında gerçekleştirebiliriz.
Uzay Yörünge Etkileri
Çok bilimsel olmadan ifade edecek olursak uzay yörüngeleri için belirleyici husus, yoğunluk veya boyutlar değildir. Bunlardan ziyade cismin kütlesiyle veriler işlenir. Bundan ötürü cismin kütlesinde değişim olmaması durumunda uzay yörüngelerine yönelik bir farklılaşma beklenmez. Güneş yok olsa da bir futbol topunu ya da aynı kütleye sahip bir cismi koyduğumuz senaryoda Dünya yörüngesi aynı kalır.
