Sosyal Medya Nasıl Odak Süremizi Yok Ediyor?
Günümüzde sosyal medya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. Sabah kalkar kalkmaz ilk işimiz telefona sarılmak, gece yatmadan önce de son bir kez bildirimleri kontrol etmek oluyor. Ne yazık ki bu alışkanlıkların ruh sağlığımız üzerindeki etkilerini çoğu zaman pek umursamıyoruz. Özellikle dikkat süremiz, sosyal medyanın etkisiyle büyük ölçüde olumsuz etkileniyor.
Bildirimler, Dikkat Dağınıklığının Başlıca Sebebidir
Sosyal medya mecraları, esasında kullanıcıların sürekli olarak aktif kalmasını sağlamak üzerine inşa edilmiş yapılardır. Örneğin, gelen bildirimler, yeni mesaj uyarıları, beğeniler ve paylaşımlar, kişilerde sürekli bir şeyleri kaçırıyormuş hissi uyandırır. İşte bu durum, bir bireyin yapmakta olduğu işe tüm dikkatiyle yoğunlaşmasını güçleştirir. Çünkü beyin, her yeni uyarıyı önemli bir şeymiş gibi algılayıp dikkati farklı noktalara çekiştirir durur. Bu tip uyaranlara aralıksız maruz kalmak, zihnin bir tek konuya odaklanabilme yeteneğini zamanla köreltir.
Kısa ve Hızlı İçerik Tüketimi Beyni Yeniden Programlıyor
Instagram Reels, TikTok ve YouTube Shorts gibi kısa videolar, beynimizdeki anında tatmin sistemini harekete geçirir. İnsanlar, birkaç saniyede bir farklı bir şey izler ve bu her yeni şey, dopamin salgılatarak geçici bir keyif verir. Bu durum zamanla beynin daha uzun süre odaklanma ve derinlemesine düşünme yeteneğini zayıflatır. Sonuç olarak, uzun bir makaleyi bitirmek veya yarım saatlik bir eğitim videosunu izlemek bile zorlaşır. Çünkü zihin sürekli olarak yeni uyaranlar ve değişimler bekler hale gelir.
Zihinsel Yorgunluk ve Kendinizi Diğer İnsanlar ile Kıyaslamak
Sosyal medya platformları, insanları sadece paylaşımlarla değil, diğer kişilerin yaşamlarıyla da etkileşimde bulunmaya yönlendiriyor. Sürekli olarak daha çekici tatiller, daha başarılı bireyler ve daha formda vücutlar görmekteyiz. Bu durum, sadece kişinin kendine olan güvenini sarsmakla kalmıyor; aynı zamanda zihinsel gücünü de tüketiyor. İçsel uyum, yani bir şeye konsantre olabilmek için gerekli olan denge, bu tür karşılaştırmalar yüzünden bozuluyor. Zihinsel yorgunluk, dikkati uzun süre koruyabilmenin önündeki en önemli sorunlardan birini oluşturuyor.
Zaman Algısının Bozulması ve Erteleme Alışkanlığı
Sosyal platformlar, öylesine ilgi çekici bir düzenlemeye sahip ki, vaktin nasıl geçtiğini anlamak gerçekten de zorlaşıyor. Sadece beş dakika bakmak amacıyla açtığımız uygulamalar, adeta saatler geçmeden kapatılamaz hale gelebiliyor. İşte bu boş yere harcanan zaman, tamamlanması gereken işleri sürekli olarak sonraya atmamıza sebep oluyor. Sürekli erteleme alışkanlığı, bireyin görevlerine karşı olan sorumluluk duygusunu azaltıyor ve bu durum da konsantrasyon yeteneğinin zayıflamasına yol açıyor.