Paranoid Kişilik Bozukluğu Nedir ?
! UYARI !
Bu tarz makalelerde yazılmış özelliklerin biri veya birkaç tanesinin herhangi bir insanda bulunması o insanı kişilik bozukluğu olan biri yapmaz. Bu konuya " bu özelliklere sahip olan insanlarda kişilik bozukluğu var "şeklinde değilde "kişilik bozukluğu olan birinde bu özellikler var "şeklinde bakılmalıdır Eğer bu özellikler sizde varsa veya kişilik bozukluğu olan birisi olduğunuzu düşünüyor iseniz mutlaka bu işlerin uzmanı olan, bu işlerden anlayan insanlar ile görüşün.
Kuşkucu ya da paranoid kişilik bozukluğu genel olarak paranoyalarala yaşarlar. Paranoid kişilik bozukluğu ile ilgili teşhis ve tanı koymak için dsm-5 e baktığımızda 7 temel madde görmekteyiz. Bu maddeler üzerinden ilerleyerek bu kişilik bozukluğunun ne anlama geldiğini anlayabiliriz.
Gördüğünüz bu örnekten çıkarabileceğiniz bazı davranış örüntüleri var mı? Mesela çok şüpheci olması, karşısındaki adamın ona söylediklerinin tam olarak iyimser bir yaklaşımla yorumlamaması ve daha kötüye yorması, kötücül düşünmesi. Sürekli başkalarını suçlaması, kendi özelini paylaşmak istememesi. Mesela en başta dedi ki " ben gelmedim, mahkeme zoruyla getirildim buraya. Yani benim sizin gibi biriyle konuşmaya ihtiyacım yok, ben hasta değilim, eşimin söyledikleri üzerine buraya getirildim. Yoksa benlik bir sıkıntı yok bütün problem eşimde... " Bu insanlara bu teşhisi koyma için kullanılan 7 kritere geçelim.
Yeterli bir temele dayanmayan başkasının kendini sömürdüğünden, kendisine kötülük yaptığından ya da kendisini aldattığından kuşkulanırlar.
Paranoid dememizin sebebi bu. Aşırı bir miktarda kuşkulanır ve şüphelenir. Bunların sağlam bir temeli de yoktur. Yani normal insanlar evet şüphelenebilirler hepimiz şüphelenebiliriz etrafımızdaki insanlardan ama bunun bir temeli vardır. Daha önce aldatılmış olabiliriz bundan dolayı insanlara tam güvenemiyoruzdur, güvenimiz sarsılmıştır. Yani belli olaylar üzerine bina ettiğimiz bir yargı vardır bir yerlerde. Kişilik Bozukluğu olduğu zaman bu Bir genelleme yapılıyor ve her insanın böyle olduğu inancı yerleşiyor. bütün insanlar aslında bana zarar vermek istiyor şüphesi ile hareket ettiği için tam olarak güvenmiyor kimseye.
Yabancı insanlar değil de bizzat kendi arkadaşları, ailesinden insanlar, çevresinden tanıdıkları olabilir bu insanların ona karşı olan samimiyetleri ile , sadakatlari ile alakalı kişinin şüpheye kapılması, kuşku duyması halidir. Davranışa yansıma halinde şu şekilde görülebilir. Sürekli etrafında ki insanları test ederler ("acaba hayla beni seviyor mu ?" gibi.) ve bu test etme biçimini kendi kafalarında kurgularlar ve size uygularlar ve siz bunun farkında olmazsanız verdiğiniz cevaplardan ötürü ya da yaklaşımlardan ötürü kendince bir çıkarımda bulunurlar.( "Ha demek ki beni artık sevmiyor, artık eski güvenimiz yok aramızda, artık eski samimiyetimiz yok, sadakatli değil bu insan ben ona göre tavır alayım, ona göre davranırım. " gibi.) Dolayısıyla çok fazla şiddete yol açabilir. Kişilik bozuklukları arasında en fazla şiddete meyillilerden biriside paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerdir. Çünkü olayları kendi içinde yorumlarla sürekli ve sizin söylediklerinizin kötü niyetli olduğunu düşündüğü için asla tavsiyeleri de sevmezler. Tavsiye sunduğunuz zaman muhakkak ondan çıkarınız olduğu için ya da ona zarar vermek istediğiniz için kullandığınız ifadeler gibi algılıyorlar ve ufacık pürüzleri ciddi anlamda büyütebiliyorlar. Örneğin biz bir arkadaşız diyelim, bu sonsuza kadar böyle olmalı. Sen benim artık kesin bir arkadaşımsın, Asla bana ihanet edemezsin, beni sevmemezlik yapamazsın gibi düşünürler. Bu bir arkadaş olma hali gibi değil artık. Kendinizi ona adamanız gerekiyor. Aksi takdirde asla beraber olamıyor sizinle. Ufacık bir pürüzde mesela her zaman günaydın dediniz ama bir gün günaydın demeyi o an unuttunuz diyelim bir şey oldu telefon çaldı. Artık ilişkiniz bitmiş demektir. Gündelik hayatta kendinizle kıyaslamayın bu durumu. Çünkü herkeste kişilik bozukluğu yok ama benzer davranışları sergileyebiliyoruz. Kişilik Bozukluğu olabilmesi için bunların hat safa da olması ve sizin yaşantınızda bozması gerekiyor. Etrafınızda hiç bir insan kalmıyor, hiç kimse ile yaşayamıyorsunuz. Bu yüzden sonradan şiddete dönüşebiliyor bu olay. Çünkü size zarar verebileceğini düşünüyorsunuz Çünkü herkes kötü niyetli onlar size zarar vermeden siz onlara zarar vermek istiyorsunuz ve bu nokta şizofreniye kadar gidebiliyor.( Zaten bir çok vakada şizofreni ile paranoid kişilik bozukluğu bir arada oluyor ki bunlara da komorbit deniyor. Yani bir çok rahatsızlığın bir arada bulunması hali.) Umuyorum ki etrafınızda böyle insanlar olmaz. Örnek vermek gerekirse patronunuz paranoid ise bu sizin için büyük bir sıkıntı olabilir. Çünkü burada siz onun işçisi konumundasınız ve başka bir firmaya, başka bir şirkete gitme gibi bir girişiminiz olsa, başarılı olduğunuz, daha iyi para kazanabileceğiniz bir yere gitmek istediniz ya da aynı işin patronu olabileceğiniz bir yere gelmek istediniz paranız oldu, sermayeniz var, yeni bir iş sektörü kurmaya çalıştınız size düşman gibi bakabilir. Çünkü siz onun işçisi konumundasınız ve öyle kalmalısınız. Çünkü aranızdaki ilişki böyle konuşuldu ve bu sadakat çemberinden çıkma hakkınız yok artık. Eşlerde de böyledir. Mesela bu insanları boşanma ile senden ayrılırım, senden koparım gibi kelimelerle tehdit etmek çok tehlikelidir. Çünkü bunu kendisine saldırı gibi algılar ve tam tersine şiddetle cevap vermeye çalışır. Bu insanları genelde empati yoluyla anlamaya çalışıyoruz ve söylediklerini reddetme eyleminde olmuyoruz. Tabi hasta olduklarını kesin biliyor isek artık ki terapistlerde zaten etrafında ki insanlara bunları söyleyecekler. Bu noktalara dikkat etmekte fayda var.
Söylediklerinin Kendisine Karşı Kullanılacağını Düşündüğü İçin Başkalarına Açılmak İstemezler
Kişisel, özel bilgilerini asla başkalarıyla paylaşmak istemezler. Çünkü kendileri de kendi menfaatlerine yönelik kullanabildiği için diğer insanlarında öyle olduğunu düşünüyorlar. Bu nokta niye önemli ? Bu terapiyi en zor hale getiren madde. Çünkü size terapide kendine açmak istemiyor. Çünkü terapisti de kötü niyetli olarak görüyor. Siz ne sorarsanız sorun, ya yalan şeyler söylüyor ya bu durumu manipüle edip o size sormaya başlıyor hani neden ben anlatıyorum da sen anlatmıyorsun noktasına getirebiliyor. Terapiyi oldukça zor bir hale getiren bir durum asla kendilerine ait bilgileri paylaşmazlar.
Sıradan Sözlerden Ya Da Olaylardan Aşağılama Ya Da Göz Korkutma Anlamı Çıkarırlar
Eğer bir insan paranoid kişilik bozukluğuna sahip ise asla o insanlara mesaj atmayın. Çünkü mesajınızda eğer duygularınızı yeterli olarak ifade edemedi iseniz bu mesajı öyle bir yorumlar ki sizi düşman haline çevirir. Bunu bizlerde yapabiliyoruz. Bazen işimiz olur karşımızdaki insana daha acele bir mesaj yazabiliyoruz ama karşıdaki insan bunu hemen algılar. " İnsan bi gülücük atar, ne demek öyle sade sade günaydın, ya da tamam deyip bıraktın hiç bir şey söylemedin, insan bir nasılsın diye sorar " gibi şeyleri yapabiliyoruz ama bunlar öyle değil. Oraya tamam yazdığınızda kendince öyle bir senaryo kurabiliyor ki " ha sen demek ki benimle artık konuşmak istemiyorsun, iletişimi bitirmek istiyorsun zaten mesajından belli " siz ne kadar söyleseniz " ya ben öyle demek istemedim sadece sorduğun soruya cevap verdim lütfen yanlış anlama " gibi diyerek izah etmeye uğraşsanız bile o nasıl yorumladı ise artık öyle de sonuçlandırıyor. Ne yazdığınızı bırak, küçük harflerle ismini bile yazsanız mesela " demek ki ben önemsizim " yorumunu çıkarabilir ya da bu mesaj olması gerekmiyor konuşurken de ayni şey geçerli. Bi an diyelim ki onun söylediği şeylere dikkatinizi veremediniz. Eyvah ! bu durumu o kadar büyütür ki "demek ki ben önemsiz bir insanım, demek ki beni dinlenilmeyecek kadar boş konuşuyorum, sen beni değersiz ve küçük görüyorsun, o zaman ben bu iletişimi, bu ilişkiyi bitiriyorum. " demeye rahatlıkla getirebilirler. Pireyi deve yapma deriz ya , aslında aynı şey.